İzlanda
Tal’la birbirimize şunu itiraf ettik geçenlerde: Bazen kendimizi “buz diyarı” İzlanda’yı özlerken buluyoruz... Bunun sebebi dünyanın bizim bildiğimiz ve yaşadığımız kısmına ait değilmiş gibi olması mı, yoksa başka bir şey mi, orasını kestiremedik. Ne var ki, o izole yaşamı, uçsuz bucaksız coğrafyayı, şelaleri, dağları, yanardağları, buzulları, lav tarlalarını görmek ve hissetmek kuşkusuz ki bizi kendine hayran bıraktı ve etkiledi. Bizden kastım sadece Tal ve ben değil üstelik, Ozi de buna dahil. O ki, anneannesi “Buzları mı gördün sen, anlat bakalım” diye sorduğunda, “Buz değil, buzuuul” demiş ve uzun araba yolculuklarımız sırasında bana “Yanardağ ne demek?” diye 40 kere sormaktan ve cevabı dinlemekten bıkmamış usanmamış bir çocuk. “Nerden başlasaaam, nasıl anlatsaaaam...” diye mırıldanarak yazıma başlıyorum.
Tal’la birbirimize şunu itiraf ettik geçenlerde: Bazen kendimizi “buz diyarı” İzlanda’yı özlerken buluyoruz... Bunun sebebi dünyanın bizim bildiğimiz ve yaşadığımız kısmına ait değilmiş gibi olması mı, yoksa başka bir şey mi, orasını kestiremedik. Ne var ki, o izole yaşamı, uçsuz bucaksız coğrafyayı, şelaleri, dağları, yanardağları, buzulları, lav tarlalarını görmek ve hissetmek kuşkusuz ki bizi kendine hayran bıraktı ve etkiledi. Bizden kastım sadece Tal ve ben değil üstelik, Ozi de buna dahil. O ki, anneannesi “Buzları mı gördün sen, anlat bakalım” diye sorduğunda, “Buz değil, buzuuul” demiş ve uzun araba yolculuklarımız sırasında bana “Yanardağ ne demek?” diye 40 kere sormaktan ve cevabı dinlemekten bıkmamış usanmamış bir çocuk. “Nerden başlasaaam, nasıl anlatsaaaam...” diye mırıldanarak yazıma başlıyorum.
Jökulsarlon - Buzul gölü ve taa arkada "Buz değil, buzuuull!" :) |
İzlanda öyle ha deyince gidilecek bir coğrafya değil
kanımca, en azından Türkiye’den. Bu nedenle biz uçak biletlerini alır almaz, ki
bu gidişimizden 3 ay önceye denk geliyor yaklaşık, planlamalara ve çalışmalara
başladık. Nasıl bir rota izleyelim, nerelerde kalalım, nasıl bir araç
kiralayalım, vb. bol sorulu ve çok bilinmeyenli bir denklemdi bu planlama
aşaması. İnsan kafasındaki bütçeyi de fazla aşmak istemiyor. Belki daha bile
erken başlamalıydık aslında bu kısma. Aslında insanı en çok heyecanlandıran
kısım bu değil mi, taa en baştan beri kurulan hayaller, yapılan
planlar... :) Planlama yaptığımız, üzerinde kafa patlattığımız
konuları aşağıdaki başlıklar altında kısaca sıralamaya çalıştım.
1) Rota
Otelleri ayarlamadan önce, rota belirlememiz gerekti.
Google maps bu sırada bayağı işe yaradı. Yolda geçireceğimiz süre hakkında bir
tahminimiz oldu ve buna göre plan yapabildik. Sonunda, İzlanda çevresinde
“Ring Road” yapmak için rotamıza saat yönünde olacak şekilde karar verdik. Biz
Reykjavik’ten başlayıp, önce kuzeye, sonra doğuya, ardından güneye ve en son
batıya doğru yol alarak tekrar başkente döndük. Geçtiğimiz ya da kaldığımız
yerler kabaca şöyleydi:
Keflavik-Reykjavík – Borgarnes – Hellnar – Kirkjufell -
Blönduós – Akureyri – Reykjahlíð (Lake Mývatn)– Egilsstaðir – Hólabrekka (Höfn)
– Skeiðflöt (Vík í Mýrdal) - Þingvellir- Reykjavik
Kabaca bizim İzlanda rotası |
2) Kalacak yer
Özellikle otel bakarken çoktan bazı yerlerin dolduğunu
gördüm. Merkezi yerler için pek fazla seçenek yok. Kasabanın nüfusu belli, oda
ve yatak kapasitesi belli. Otellerle ilgili bir başka nokta da, çoğunluğunda
check in zamanı belli bir saate kadar. Biz birkaç oteli telefonla arayıp check
in saatini geçireceğimize dair bilgi vermek durumunda kaldık. Çünkü İzlanda ve
yollar hiç beklemediğiniz gibi olabiliyor! Ancak eğer kamp yapmayı, karavanda ya da camper van’de
kalmayı düşünüyorsanız işler değişir tabi. Otel rezervasyonlarıyla uğraşmanıza
gerek kalmaz. Biz Ozi’yle buna cesaret edemedik çünkü bu konuda hiç deneyimimiz
yoktu. Ama yolda çocuklarıyla kamp yapana ya da karavanla seyahat edene çokça
rastladığımızı da belirtmek isterim. Yani yapılabiliyor, gözünüz
korkmasın. J
Sırasıyla kaldığımız otellerle ilgili
duygu-düşüncelerimizi şöyle belirtmek isterim:
Start Keflavik Airport-Keflavik-Daha çok
bir yurt havasında, tek gecelik kalış için yeterli, kahvaltısı idare eder,
Reykjavik’e yaklaşık 50 dk’lık mesafede. Gece geç saatte varıyorsanız
havaalanına yakın olduğu için tercih edilebilir.
CenterHotel Midgardur-Reykjavik-Güzel,
temiz bir şehir oteli. En bol çeşitli kahvaltı buradaydı.
Hotel Húni – Blönduós-Odamıza
girebilmemiz için gecenin körüne kadar bizi bekleyen otelin sahibi teyze
sağolsun öncelikle. Daha önceden okul olan bu bina, sonradan otele çevrilmiş.
Etrafta okul olmaya devam eden başka binalar da var. Kahvaltısı yeterliydi.
Temiz, sakin, göl kenarında bir otel.
Hotel Reynihlid- Reykjahlíð (Lake Mývatn)-Göl
kenarında sessiz sakin, temiz bir otel. Sabah kahvaltı servisindeki Viking
soyundan geldiğini belirten yaşlı teyze çok sevimliydi. Ozi’yle saklambaç bile
oynadı. :) Akşam yemeğini otelin içinde değil de, hemen yanındaki daha
salaş olan ama pahalılıktan ödün vermeyen restoran/cafede yiyebilirsiniz.
Hamburger, makarna, çorba vs. bulunuyor.
Lilja Guesthouse- Hólabrekka (Höfn)-Bir aile
işletmesi olan otelde eksikler vardı. Ama insan her sabah da buzul manzarasına
karşı uyanmıyor ki :) O zaman eksikleri gözardı edebiliyor. Kahvaltı
idare ederdi ama temizlik yerindeydi.
Farmhouse Lodge- Skeiðflöt (Vík í Mýrdal)-İki
katlı bir çiftlik eviydi bu kaldığımız yer. Konsept olarak harika ama
çalışanlar açısından pek iyi değildi. Biraz ilgisiz ve asık suratlı olduklarını
söyleyebilirim. Rezervasyon sırasında ücretsiz olarak belirtilen bebek yatağını
istediğimizi söylememize rağmen check in sırasında bunun için ekstra ücret
talep ettiler. İtiraz edince tamam deyip, vazgeçtiler. Bir de girişte
ayakkabılarınızı çıkarıp terlik giyiyorsunuz, şaşırmayın.
"Orada bir buzul var uzaktaa!" |
100 Iceland Hotel- Reykjavík-Kaldığımız
en rahatsız oteldi. Aslında hosteldi muhtemelen. Bakımsız ve küçüktü. Temizlikten
de biraz şüpheliyim açıkçası. Burada kahvaltı dahil değildi, ama ayrıca ücret
ödeyip alabiliyorsunuz.
3) Araç kiralama ve sürüş
7 gece 8 gün süren yolculuğumuz sırasında adanın
etrafında bir tam tur attık. Kiraladığımız arabayla yaklaşık 2000 km yol
yaptık, ki arabamız da artık evimize dönüşmüştü. Tal, günde ortalama 3-4 saat
araba sürdü. Haliyle araç kiralama ve sürüşle ilgili naçizane görüş
bildirebilecek kıvama geldi. O nedenle lütfen buyrun aşağıda kendisinin dile
getirdiklerine:
“Merhabalar. İzlanda'da güvenli sürüş ile ilgili
yazıma hoş geldiniz.
Öncelikle İzlanda öncesi mutlaka girilmesi ve
detaylıca incelenmesi gereken site linklerini paylaşalım:
Sürüş güvenliği ile ilgili:
Eğer İzlanda'da Ring Road gezisi yapacaksanız araç
kiralamak zorundasınız. Ve eğer araç kiralayacaksanız da paylaştığımız bu
linkleri mutlaka ama mutlaka önceden incelemeli, burada yer alan kuralları ve
güvenli sürüş önerilerini öğrenmeli, kısa eğitim videolarını izlemelisiniz.
Güncel bilgileri sitelerden zaten alacaksınız ama
örnek vermek gerekirse İzlanda trafiğinde şu tür kurallar var: İzlanda'da
şehirler arası tüm yollar tek şerit. Yol bomboş bile olsa ve siz hayatınızın en
en en harika manzarasını bile görmüş olsanız şeridinizde durup fotoğraf
çekemezsiniz. Bu yasaklanmıştır. Mutlaka bir cebe girmeli, bir çiftlik girişine
park etmeli ya da bir park alanına yönelmelisiniz. Şöyle düşünün: Sizin gibi
aynı manzarayı görüp fotoğraf çekmek isteyen ve yolun "nasıl olsa"
bomboş olduğunu düşünen biri manzarayı izlerken sizin 2 dakika önce durmuş
aracınızı fark etmeyebilir! Ya da mesela hız sınırları genelde 90 ama bazen
öyle bir rüzgar oluyor ki 50 ile gitmeniz gerekebiliyor. Zaten tek şerit olan
yolda hızla ilerlerken güçlü bir rüzgar aracınıza çarptığında şeritte kalmanız
zor olacaktır. Rüzgarı aşırı şekilde hissettiğimiz bölüm adanın özellikle
batısı oldu. Hatta kiraladığınız aracın camlarında da kapıyı rüzgarlı alanlarda
sıkı sıkı tutarak açmanızı hatırlatan minik sarı sticker'lar göreceksiniz.
Gerçekten de rüzgardan dolayı kapısı kopan araç vakaları oluyormuş İzlanda'da.
Adanın güneyinde de güçlü rüzgarlar ve hatta kum fırtınaları da olabiliyormuş.
Aracınızı kiralarken bu kapsamı da kira sigortanıza dahil edebilirsiniz. Biz
fırtına öngörülmediği için dahil ettirmemiştik ancak bunun haricindeki her
türlü çiziğe, hasara ve hatta çalınmaya karşı full koruma almıştık ki bu paket
fiyat farkı yaratsa da öneriliyor.
Sisli yollar |
Evet İzlanda'da yoldan geçen bir balıkadamla karşılaşabilirsiniz! :) |
Araç ile ilgili:
Gezinizi 4x4 bir araçla yapacaksanız, ana Ring Road
yolunun haricinde kullanabileceğiniz "Mountain Road" ya da
"F-Road" denen iç yollar var. Ancak kiraladığınız araç 4x4 değilse bu
yollara girmeniz maalesef yasak. İzlanda gezinizi planlarken bu detayı da
atlamayın. Bu yolların hangileri olduğunu yukarıdaki linklerden bulabilirsiniz. Biz
turumuzu yazın gerçekleştirdiğimiz için 2 çeker bir araba işimizi gördü çünkü
buzlu veya karlı yol bulunmuyordu.
Aracımızı Budget'tan kiraladık. Budget'ın havaalanı
içinde direkt kendi ofisi ve otopark alanı olduğu için bu firmayı tercih ettik.
Havaalanında ofisi olmayan firmalardan da kiralayabilirsiniz ve hatta daha
ucuza gelir, ancak bu durumda o firmanın servisleri ile onların ofislerine
gitmek zorundasınız. Biz çokça bavula sahip olmamız ve oraya geceyarısı yorgun
bir şekilde varacak olmamız sebebiyle bu yöntemi tercih etmedik, uçaktan
iner inmez arabaya atlamayı seçtik.
Kiraladığımız araba düz vites ve klimalı bir Hyundai
i30 Estate idi. Bunu seçme sebebimiz bagaj genişliği oldu çünkü hem yanımızda
Ozi'ye ait büyük bir bebek arabası hem de 3 adet bavul ve sırt çantalarımız
vardı. Siz de eğer Ring Road turu yapacaksanız bagajı geniş bir araç almanızı
öneririm çünkü o bagaj ve diğer boş olan tüm koltuklar bir süre sonra ev gibi
kullanılmaya başlıyor. Skyr yoğurtlar, muzlar, hazır sandviçler, bol bol su
şişeleri... vs gibi çokça alışveriş yapıyor olacaksınız yolda. O yüzden ferah
bir araç seçmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Yol tutuş ve ağırlık olarak çok
başarılı bir araç olmasa da ilk birkaç günkü rüzgarlı yollar dışında i30 bizi
hiç üzmedi. Benzin sarfiyatı ise makul derecedeydi. Benzinli olmasından dolayı
biraz fazla yakmış olabilir ama dizel araçların kiraları da gerçekten çok
yüksek fiyatlarda.
İkinci evimiz |
Toparlamak gerekirse; İzlanda tarihinde ölümcül trafik
kazası ülkemize oranla çok çok az ama tatilinizin zehir olmaması, gezinizin
sıkıntısız devam edebilmesi açısından trafikte çok dikkatli olmalı ve tüm levha
ve uyarılara uymanızı şiddetle öneririm.
Önce güvenlik!”
4) Aktiviteler için online rezervasyonlar
İzlanda’da katılabileceğiniz birçok aktivite ve
ziyaret edebileceğiniz birçok yer var. Kimisi için önden online yer ayırtmak ve
bilet satın almak hem zaman kazanmanıza yarar, hem de indirimli olacağı için
bütçenize katkı sağlar. Biz “Blue Lagoon” ziyaretimiz (http://www.bluelagoon.com/),
Akureyri’de tekneyle balina turu (http://ambassador.is/) ve
Jökulsarlon’da amfibi tekne gezintisi (http://icelagoon.is/) için önden biletlerimizi aldık. “Blue
Lagoon”a giriş yapıp, lagünde yüzmek istiyorsanız ön rezervasyon zorunlu
aslında çünkü kapıya gittiğinizde yer bulamayabilirsiniz.
Bunların dışında tabi ki daha ekstrem aktiviteler de
mevcut. Örneğin, buz mağarası gezintisi ya da buzul yürüyüşü. Ancak
mevsim engeli ya da yaş sınırı olabilir. Rezervasyon öncesi şartları
incelemenizi öneririm. Bu tip aktiviteler için de internette araştırma
yaptığınızda birçok seçenekle ve teklifle karşılaşacaksınız.
Jökulsarlon'daki amfibi teknelereden biri |
5) Giyecek-Ayakkabı-Malzemeler-Ekipmanlar
Bavulumuzun içi epey karışık ve zıtlıklarla doluydu.
Bir yanda mayolar, bir yanda paltolar,bir yanda terlikler, bir yanda su
geçirmez botlar... Haziran ayında orada olmamıza rağmen hava gerçekten soğuktu.
Kendimize bere-eldiven almamıştık ama Ozi için iyi ki almışım diye şükrettim.
Mümkünse su geçirmez ayakkabılarınızın ve dış katmanlarınızın olması çok önemli
bir ayrıntı. Sudan ve rüzgardan korunmak için, arabadan çıkmadan önce
pantolonumuzun üstüne bir de yağmur pantolonu giyiyorduk, özellikle de şelale
göreceğimiz zamanlarda. Ozi’ye de su geçirmez bir tulum giydirerek işimizi
gördük. İzlanda demek su ve buz demek... ve ateş! J (Evet Game of Thrones’un bazı sahneleri
de burada çekiliyor.)
Profesyonel fotoğrafçılar olmamamız, yine de cep telefonlarımızın
yanısıra, kendi kameramız, annemlerden ödünç aldığımız aynasız fotoğraf
makinesi ve aksiyon kameramızı (SJCam M20) yanımıza almamızı engellemedi. Bir
gün de yahu bunu da neden almışız demedik. Bol bol fotoğraf ve video
çektik. Bunun dışında bence yanımızdaki en önemli malzemelerden biri katlanır
çatal-bıçak-kaşıktı. Kendisini her daim özellikle Ozi için çokça kullandık.
Ozi'yi giydirdik kat kat! :) |
6) Ar-Ge
Tabi tüm bu hazırlıklar sürerken, bir yandan
internetten araştırmalarımızın da devam ettiğini söylememe gerek yok sanırım.
Gezi blogları, turizm siteleri, yerel siteler, forumlar, vb. ne var ne yok
okuduk, notlar aldık, Tal özet şeklindeki efsane gezi dosyalarından birini
hazırladı. Gitmeden gitmiş gibi olduk yahu diye düşünürken öyle olmadığını
gerçekten gidince anladık. J
Fikir vermesi açısından, bizim gezi planımız şöyleydi:
Sislerin arasında Eyjafjallajökull volkanı ve bizim meraklı... |
Fikir vermesi açısından, bizim gezi planımız şöyleydi:
Keflavik-Blue Lagoon-Reykjavik-Borgarnes-Gerduberg-Ytri
Tunga-Arnarstapi-Hellnar- Snæfellsnes Glacier- Kirkjufell-Eiriksstadir-Hvítserkur-Blönduos-Akureyri-Goðafoss-Mývatn-Skútustadagígar-Dimmuborgir-Námaskarð-Krafla-Dettifoss-Egilsstaðir-Höfn-Jökulsárlón-Diamond
Beach-Skaftafell- Black sand beach-Dyrhólaey & Reynisdrangar-Vík í
Mýrdal-Solheimasandur-Skógafoss-Seljalandsfoss-Kerið-Gullfoss-Geysir-Þingvellir-Reykjavik
“Gerçekleşen neydi peki ?” derseniz o da şu oldu:
Keflavik-Blue Lagoon-Reykjavik-Borgarnes-Gerduberg- Ytri
Tunga-Arnarstapi-Hellnar-Kirkjufell-Blönduos-Akureyri-Goðafoss-Mývatn-Skútustadagígar-Dimmuborgir-Námaskarð-Krafla-Dettifoss-Egilsstaðir-Höfn-Jökulsárlón-Diamond
Beach-Skaftafell-Vík í
Mýrdal-Skógafoss-Seljalandsfoss-Kerið-Gullfoss-Geysir-Þingvellir-Reykjavik
Görüleceği üzere, birebir planımıza sadık kalamadık
ama çekirdek ailemiz olarak harika bir “yolculuk” yaptık. Tal’la
emekliliğimizde başbaşa tekrar bir İzlanda ziyareti yapmaya karar verdik.
Umarız ömrümüz yeter ve tekrar bu büyülü diyarı görmeye gelebiliriz. :)
Not: İzlanda yazıları devam edecek. Bir sonraki yazı için buraya lütfen.
Not: İzlanda yazıları devam edecek. Bir sonraki yazı için buraya lütfen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder